Botoks ve Dolgu Uygulamaları

Botoks ve dolgu işlemleri; günümüzde en fazla tercih edilen ameliyatsız estetik uygulamaları arasında yer alıyorlar. Temel olarak yaşlanma, çevresel faktörler ve aşırı mimik kullanımı nedeniyle yüz, boyun ve dekolte bölgesinde meydana gelen sarkma, çizgilenme ve kırışma gibi olumsuz durumları ortadan kaldırma amacı güden bu operasyonlar kısa sürede fazla ağrı olmadan kolayca uygulanıyor ve iyileşiyorlar. Ancak ne kadar basit olsa da botoks veya dolgu ya da her ikisini birden yaptırmak isteyenlerin dikkat etmeleri gereken kimi noktalar bulunuyor.

Botoks Nedir?

Botoks; ağırlıklı olarak yüz bölgesinde zamanla ortaya çıkan çizgileri, kırışıklıkları ve sarkmaları gidermek için uygulanan, bıçak kullanılmadan ve cerrahi müdahale olmadan yapılan bir yüz gençleştirme uygulamasıdır. Özellikle kaş çatma, gülme gibi yüz kaslarını aşırı derecede çalıştıran mimiklerin alışkanlık halinde sürekli uygulanması sonucu göz kenarı ve altlarında, yaşlanma sonucu gıdı, boyun ve dekolte bölgesinde, yine yüz mimikleri sonucu alında zamanla ortaya çıkan kötü görünümlü kırışıklıkların giderilmesi için 1900’lü yılların sonundan bu yana kullanılmaktadır. İlk olarak kimi hastalıklarda kullanılan botoks maddesi günümüzde deri altına enjeksiyon yöntemiyle bir estetik aracı olarak kullanılmaktadır. Botoksun en olumlu yanlarından biri ise deriye bıçakla müdahale içermemesi, tamamen enjeksiyon yöntemiyle verilmesidir. Bu yönüyle uygulama estetik operasyonlara şüpheyle yaklaşan kişiler tarafından sıklıkla tercih edilmektedir.

Botoks Ne Amaçla Kullanılır?

Botoksun en öncelikli kullanım amacı daha önce de belirttiğimiz gibi yüzdeki yaşlanma etkilerinin giderilmesidir. Bu amaçla göz çevresine, alına ve boyun bölümüne enjeksiyon yapılarak zamanla yüzde meydana gelen çökme giderilir, çatlak ve sarkık bölgeler doldurularak yüze dolgunluk verilir. Bunun yanında vücudunun çeşitli bölgelerinde aşırı terleme sorunu yaşayan kişiler için koltukaltı, el ve ayak bölgelerine de botoks uygulanabilmektedir. Ancak yüze yapılan uygulamadan farklı olarak botoksun bu çeşidinde terlemenin önlenmesi için direkt deri altındaki terlemeye neden olan sinirlere müdahale ediliyor.

Botoksun Çeşitleri Nelerdir?

Botoks türleri arasında kişinin kendisinden alınan yağ dokusuyla uygulanan ve yabancı kimyasal maddelerden oluşan botoks malzemesiyle uygulanan olmak üzere iki farklı yöntem bulunur. Diğerine göre biraz daha pahalı olabilmekle beraber kişinin kendi yağ dokusuyla uygulanan işlem en sağlıklı ve risksiz olanıdır. Kimyasal maddelerden hazırlanan botoks karışımı ise ancak mecburiyet halinde ve uzmanlığından emin olan bir kuruluş tarafından yapılmalıdır. Dolgu ve botoks için kullanılan kimyasal maddeler içlerinde bol miktarda vücuda yabancı bileşik bulundurduklarından özellikle tekrarlayan uygulamalarda yan etkilerin görülmesi ihtimalini arttırırlar.

Botoksun Yan Etkileri Nelerdir?

Botoks uygulaması sonrası ortaya çıkan şişkinlik gibi yan etkilerin çoğu geçici olmakla birlikte uygulamanın çok sık tekrarlanması ya da ucuz olması amacıyla güvenilir olmayan kişi veya kurumlar tarafından uygulanması sonucunda göz kapağı veya kaş düşmesi, mimik yitimi, yüzde kısmi felç gibi olumsuz yan etkiler de görülebilmektedir.

Botoksun yan etkileri arasında en ciddi olanlarından biri mimik yitimidir. Yüzdeki kırışıklıkların zamanla oluşup derinleşmesine neden olan kaş çatma, kaş kaldırma gibi kimi mimikler uzun süreli botoks uygulamasıyla zaman içinde ortadan kalkar. Bu durum aslında olumsuz olmayan, botoksun etkisini uzatan ve kırışıklıkların tekrar oluşmasını engelleyen bir niteliğe sahiptir. Ancak botoksun tavsiye edilenden daha sık aralıklarla ve çok fazla uygulanması, uygulamanın dermatoloji ya da plastik cerrahi konusunda uzman bir doktor tarafından uygulanmaması, botoks için kullanılan kimyasal maddelerin kontrol edilmemesi gibi durumlarda bu mimik yitimi tüm yüze yayılıp kişinin yüzünü ifadesiz bir hale getirebilmektedir. Bu yan etkiden kaçınmak için botoks ve dolgu uygulamalarının mutlaka uzman hekimler tarafından yapılmasına, güzellik merkezleri ve güzellik uzmanlarına emanet edilmemesine, işlemlerin arasına en az 6 ay, gerekiyorsa daha fazla vakit konulmasına ve kullanılan malzemelerin iyice araştırılmasına özen göstermek gerekir.

Yüz Dolgusu Nedir?

Dolgulama; estetik amaçlarla ve tedavi için vücudun pek çok bölgesine yapılabilen bir uygulamadır. Biz burada kimi zaman botoksla beraber kullanılan ve yüz canlandırma işlemlerinden biri olan yüz dolgusu üzerinde duracağız.

Yüze yapılan dolgunun amacı ağırlıklı olarak dudak çevresi, kaş bölgesi ve yanaklarda meydana gelen çökme ve form kaybının dışarıdan müdahaleyle giderilmesidir. Ameliyatsız yüz şekillendirme işlemlerinin en popülerlerinden biri olan yüz dolgusunun bu bölgelerde zamanla yaşanan çökme ve sarkmayı gidererek yüze daha dolgun, gergin, sıkı ve sağlıklı bir görünüm kazandırdığı bilinmektedir. Bu nitelikleriyle yüz dolgusunu bir yüz gençleştirme işlemi olarak görmek de mümkündür. Yüz dolgusunun kalıcı ve geçici çeşitleri olmakla birlikte genellikle geçici olanlar tercih edilmektedir.

Tıpkı botoksta olduğu gibi dolgu işleminde de cilde yabancı bir madde olan hyalüronik asit enjekte edilmektedir. Bu nedenle dolgunun bir hastanede uzman bir hekim tarafından uygulanması, kullanılan alet ve ekipmanın temiz ve steril olması, uygulamada kullanılacak dolgu jeli hakkında geniş bilgi edinilmesi ve uygulama sonrası için yine uzman tavsiyesine başvurulması çok önemlidir.

Yukarıdaki noktalara dikkat edilerek uygulanan geçici yüz dolguları bir yıldan 18 aya kadar etkili olabilmektedir. Botoksun ise yaklaşık 6 ayda bir yenilenmesi gerekmektedir.

Botoks ve Dolgu

Yazımızda bahsettiğimiz iki yüz şekillendirme işlemi olan botoks ve dolgu; daha etkili ve uzun süreli olmaları için sık sık bir arada uygulanmaktadırlar. Kişi cildinde hem yaş ve mimiklerden ötürü kırışıklıklara, hem de sivilce izi gibi batık bölgelere ve elmacık kemikleri gibi kısımlarda belirgin çökmelere sahipse bu iki işlem birlikte kullanılabilir. Sağlık ve devamlılık açısından eğer botoksla dolgu bir arada kullanılacaksa baştan güvenilir bir uzman belirlenip iki işlemin de takip, uygulama ve tedavi açısından aynı uzmana yaptırılması yerinde olacaktır. Ayrıca botoks ve dolgunun uygulanacağı bölgeler, uygulama sonrasında nasıl bir görünüm oluşacağı, yüzde şişkinlik olup olmayacağı ve ne sürede geçeceği, uygulamaların etkisini arttırmak için nasıl yollar izlenebileceği ve uygulama sıklıkları gibi konular da yine aynı uzmanla ayrıntılı olarak konuşularak belirlenmeli ve kararlaştırılan plana uyulmalıdır.